Alm. Elektrische Energie (f), Fr. Energie électrigue, İng. Electric energy. Mekanik veya kimyasal enerjinin veya ısı enerjisinin elektriğe dönüştürülmesiyle elde edilen ve tüketicilerin kullanımına sunulan enerji.
Elektriğin enerji olarak kullanılması 1880lerde başlamıştır. Bundan önce bu safhaya gelmeye zemin hazırlayan pekçok çalışmalar yapılmıştır. M.Ö. Thalesin elektrostatikle ilgili buluşları, 1800lerde
İtalyan fizikçi Voltanın yaptığı pil, fizikçi H.C. Oerstedin elektrik ve mağnetizma ile ilgili çalışmaları, elektrik akımının meydana getirdiği mağnetik alanla ilgili fizikçi Arago ve Ampérein tesbitleri, mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çeviren dinamoyu geliştiren Michael Faradayın incelemeleri bunların başlıcalarındandır. Faradaydan sonra Fransız Hippolyte Pixli alternatif akım jeneratörünü yaptı. 1866da
Alman Weiner von Siemensin jeneratörlerde mıknatıs yerine elektromıknatısı geliştirmesiyle yüksek güçte jeneratörlerin kullanılması sağlandı.
1880lerde Thomas Edisonun ampulü keşfiyle
elektrik enerjisi aydınlatmada kullanılmaya başlanmıştır.
Aydınlatma gâyesiyle kullanılan ilk elektrik, dinamolarla üretilmiş, dinamoyu tahrik kaynağı olarak buhar makinaları kullanılmıştır. Daha sonra su ve buhar türbinlerinden istifâde edilmiş ve dinamoların yerini alternatif akım jeneratörleri almaya başlamıştır.
Elektrik enerjisi üretiminin esası çeşitli enerji kaynaklarıyla çalışan su türbini, buhar türbini, patlamalı motor, rüzgâr türbini vs. gibi tahrik kaynağının jeneratörün rotorunu döndürmesiyle, stator sargılarında elektrik akımı meydana gelmesidir.
Elektrik enerjisine duyulan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır. Bu yüzden elektrik üretmek için gerekli enerji kaynakları araştırılmakta ve bunların, kullanışlı, çevre kirliliğine mahal vermeyen cinsten olmalarına dikkat edilmektedir. Kömür, petrol, su potansiyeli, nükleer yakıtlar, güneş, jeotermal enerji gibi pekçok kaynaktan elektrik üretmek üzere yapılan çalışmalar yanında, elektriğin ucuz olarak üretilmesi için de uğraşılmaktadır. Bunun yanında üretilen enerjinin nakledilmesi de ayrı bir problemdir. Nakil hatlarındaki dirençlerden dolayı meydana gelen joule kayıpları (enerji kayıpları), voltajın yükseltilip, akımın düşürülmesine rağmen yine de mevcuttur. Kayıpları ortadan kaldırmak için sıvı helyum soğutmalı, niobium kaplı ince bakır tellerden meydana gelen süper iletken kablolar düşünülmektedir. Süper iletkenler jeneratör ve motorlarda dahi kullanılabilecek özelliklere sâhiptir.
.
HİDROELEKTRİK SANTRALLER
Hidroelektrik Santraller: Hidroelektrik santraller ile elektrik üretimi, dünyada toplam elektrik üretimine yaklaşık # oranında katkıda bulunmaktadır. Hidroelektrik santralleri ile enerji üretimi için uygun coğrafi koşulların sağlanması gerekmektedir. Günümüz koşullarında kullanılabilir hidroelektrik kapasitenin büyük bir bölümü hali hazırda kullanılmaktadır. Türkiye açısından enerjinin durumu ele alındığında, bazı kaynaklar açısından şanslı bir ülke olduğumuz ortaya çıkmaktadır. Özellikle Güney ve Doğu Anadolu bölgelerimizde hidroelektrik santraller sayesinde üretilen elektrik enerjisi küçümsenemez. Kurulması planlanan veya inşaatı süren birçok hidroelektrik santralleri, Türkiye’nin geleceğine damga vuracaktır. Hidroelektrik santraller, temiz enerji kaynakları arasında değerlendirmek gerekir
